'Kontrolsüz Yıkım' Mağdurlarıyız!
Kahramanmaraş’ta kontrolsüz yıkım sonucu hasar verilerek yıkılan binalara bir yenisi daha eklendi. Büyük depremden bu yana yaşanan süreçte birçok soruya cevap, soruna çözüm aranırken vatandaşların yaşadığı sıkıntılara her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor.
6 Şubat depremlerinden sonra kontrol ekipleri tarafından ‘Az Hasarlı’ olarak tespit edilen, itiraz süresinin son gününde ise ‘Ağır Hasarlı’ya çevrilen Beyzade İşhanının sakinleri konuyu mahkemeye taşımış ve yasal süreci başlatarak yıkım kararını durdurmuştu. Dün Özgür Apartmanının kontrolsüz yıkımı sırasında işhanına kasıtlı olarak hasar verildiğini düşünen Beyzade İşhanının sakinleri adaletsizlikle karşı karşıya olduklarını ifade ederek bu hukuk dışı yapılan yıkımı yargıya taşıyacaklarını söylediler.
Beyzade İş Hanında işyerleri bulunan vatandaşlar mahkeme sürecini beklerken işhanlarının yıkıldığı haberini alınca iş hanının önünde toplanarak ofislerinden değerli eşyalarını ve önemli evraklarını almak isteyince yıkım firması yetkililerinin engellemelerine ve tehditlerine maruz kaldılar.
DEVLET NE İŞE YARAR?
Devletin asıl görevinin vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamak olduğunu hatırlatan işyeri sahipleri, “6 şubat depreminde binlerce canımızı kaybettik, gördük ki devletimiz vatandaşının can güvenliğini sağlayamadı. Bugün ise yaşadığımız bu olayda devletimiz malımızın da güvenliğini sağlayamadı.
Kontrollü yıkımın amacı yanındaki yönündeki yapılara zarar vermeden ağır hasarlı binaların yıkımını yapmaktır. Bu işi yapma beceri ve kabiliyetine sahip olmayan firmalara neden yıkım yaptırılıyor. Bizim iş hanımız zemin artı üç kattı. Özel ekip getirip incelettik, binamız az hasarlıydı. Bu nedenlede mahkemeye müracaat ederek yasal süreci başlatmıştık. Mahkeme süreci tamamlanmadan bu yıkıma neden olan İş bilmez yıkım ekibinin bize verdiği zarar milyon liralarla ifade edilebilir, bu aynı zamanda milli servettir. bizim bu zararımızı kim karşılayacak.”
Özgür Apartmanının yıkımı sırasında hasar alan Beyzade İş Hanı sakinlerinden Mali Müşavir Ramazan Ünlü; “Binamız mahkeme sürecindeydi. Yan apartmanın enkazı kendi iş hanımızın üzerine yıkıldı.
Eli kolu dövmeli firma yetkilileri bizi içeriye almadı, tehdit ettiler. En çok zoruma giden ise polis memurunun bize karşı tutumuydu, bu yaşadıklarımızı telefona kaydederken telefonumu alıp yere atıp üstüne bastı. Bu ülkede adalet yok mu” diyerek isyan etti.
YIKIM EKİBİ Mİ? SOYGUN EKİBİ Mİ?
İşhanına geldiğimizde firma yetkilileri bir pikap çekmiş içerdeki bina sakinlerine ait demirbaşları alıyordu. Ofislerimizin kapılarını açmışlar değerli gördükleri bilgisayar, klima gibi eşyalarımızı götürmüşlerdi. Bunlara bu hakkı bu yetkiyi kim veriyor?
Bizde kendi önemli eşyalarımızı almak için binaya girdik ve yan taraftan iş makinesi operatörü iş hanımızı yıkmaya başladı. Düşünün biz içindeyken eşyaları aldırmamak için binayı yıkmaya başladılar. Apar topar dışarı çıktık, bir bina sakinimiz ofisinden kombisini almıştı, firma yetkilileri ona tepki gösterdi, adam kendi ofisinden kendi malzemesini aldı diye hırsız ilan edildi. ”
'ADALET KİMLER İÇİN UYGULANIYOR'
Adaletin kimler için uygulandığını sorgulayan bina sakinleri, “Bizler burada firma yetkililerinin tehditlerine maruz kalırken polisimiz bizi korumadığı gibi bize suçlu muamelesi yaptı. Firma yetkililerinden şikayetçi olmak istedik polis memurları tutanak tutmadı. Adalet kimler için uygulanır olmuş memleketimizde sormadan edemiyoruz. Hukuk tanımaz bu firmaları kimin durduracağını merak ediyoruz.”
'MAHKEME NEDEN KİMSENİN UMURUNDA OLMADI'
Olay yerine gelen polis memurlarının bize sahip çıkmasını beklerken dövmeli bir guruptan oluşan şirket yetkililerini koruması bizi çok üzdü. Sadece önemli evraklarımızı alıp çıkacaktık, firma yetkileri tarafından tehdit edildik. Mahkeme süreci, adalet kimsenin umurunda değildi.” Diyerek isyanını dile getirdi.
'İÇERDEN HİÇ BİR EŞYAMIZI ALAMADIK'
Beyzade iş hanında ofisi bulunan Gazeteci Devrim Başer; “İş hanımız ilk belirlemede hafif hasarlıydı, sonra muhtarlıktaki askıda ağır hasarlı olduğunu öğrendik. Kendi çabamızla teknik personel getirip iş hanımızı incelettikten sonra mahkemeye yürütmeyi durdurmak için müracaat ettik. Bu süreci beklerken yanımızdaki Özgür Apartmanının yıkımı sırasında Apartman enkazı iş hanımızın bir kısmına zarar verdi. Firma hiç kimseyi dinlemeden bizim binamızı da yıkmaya başladı. İçerden hiçbir eşyamızı almaya müsaade etmeden, mahkeme kararını beklemeden bizi tehdit edercesine işyerimizi gasp ettiler.” Dedi.
Haber: Fatma ULUSAN